Tindersticks’in son albümünün son şarkısı ‘The Turns We Took’un son dizeleri şöyle: “Evimin bir yerindeki bir parça kağıtta / Bizim buraya kadar gelişimizin öyküsü var / Ve ben işte o çizgiyi izliyorum geriye doğru. / Hep o aynı çocuk, kendi gölgesinden korkan / Hep o aynı çocuk, beni baştan çıkaran, beni her şeyden soğutan...” O çocuk, yani Stuart Staples 43 yaşını doldurdu. İngilizce ‘crooner’ denilen sesiyle, İngiltere’nin 90’lı yıllardan beri en iyi bestecilerinden biri ve Tindersticks’in lideri olarak hayatını sürdürüyor ve şarkılarında geride bıraktıklarıyla hesaplaşıyor.
Tindersticks’in beş yıl aradan sonra geçen yıl tekrar bir araya geldi ve uzun bir aradan sonra yeni bir albüm çıkardı: “The Hungry Saw.” Bu uzun arada solist Stuart Staples üst üste iki solo albüm çıkarmış ve bu çalışmalarda ona eşlik eden eski iki elemanı Neil Fraser ve David Boulter ile tekrar Tindersticks olarak bir araya gelmişti. Sözünü ettiğim hesaplaşma aslında yeni albümün ilk şarkısında başlıyor. İlk dizeler şöyle: “Ah, o günler, nereye gitti o günler / Eşiklerden kayıp gittiler / Yoksa buradalar mı hala? / Ah o günler, evlerimize kadar peşimizden gelirler.”
Beş yıldır grubu özleyenler için “The Hungry Saw”, Tindersticks diskografisine eklenen, bir halka, ama daha çok bir cankurtaran simidi gibi. Çünkü albümde, beklenen Tindersticks klasiklerinin yanı sıra Staples’ın solo albümlerindeki dinginlik, sadelik ve hatta bir çeşit huzur da var. Elbette, şarkı sözlerine yakından bakıldığında yine melankoli, acı ve pişmanlık gibi duyguların ağırlıkta olduğu görülüyor ama grubun 90’lardaki albümleri gibi depresif değil “The Hungry Saw.” Flütten çelloya, klarnetten kemana birçok farklı enstrümanın kullanıldığı ve tam 16 müzisyenin yer aldığı albümdeki üflemeli çalgılarda, grubun kadim dostu Terry Edwards da var.
Yeni Tindersticks şarkıları dinlemenin sevincine, grubu canlı izleme şansı da ekleniyor şimdi. Çok daha önce grubun İnternet sitesinde ilan ettiği gibi, 18 Şubat 2009’da Cemal Reşit Rey’deki sahnede Tindersticks olacak. Biri solo olmak üzere daha önce iki defa İstanbul’a gelmiş olsa da, CRR sahnesi grup için olunabilecek en iyi yer gibi görünüyor. Yaklaşık on yıl önce Hollanda’da, CRR sahnesine benzer bir salonda grubu izleme şansına sahip olmuştum. Bir festivalde, bir yandaki çadırda cambazlar gösteri yaparken, bir diğerinde ise Hanif Kureishi kendi romanlarından okurken, Tindersticks elemanları enstrümanları ve şarap bardaklarıyla sahneyi, ben de kırmızı kadife koltuklarda yerimi alıyordum.
Dünyanın Öbür Ucunda
Albümün en güzel bestelerinden ‘The Other Side of the World’de Staurt Staples, çoğu zaman olduğu gibi yine uzaktaki sevgilisine sesleniyor: “Eğer seninle konuşabilseydim sevgilim / Söyleme fırsatını bulamadığım her şeyi söylerdim sana / Ah, nasıl da saklamıştın benden o gözyaşlarını / Sanki duymuyormuşum gibi / Çünkü tüm bu vahşetin içinde bile seni seviyorum / Tüm bu pisliğin içinde bile / Yaşadığımız en iyi zamanlarda da olduğu gibi seviyorum seni / Dünyanın öbür ucunda.”
Staples’in müthiş güzel bir sesi var. Bu ses, Leonard Cohen’inki, Nick Cave’inki ya da Dylan’inki gibi kendini özleten bir ses. Bu sesin müptelası olunabiliyor, ki iptila hem güzel hem de zor. Bu ses ruhumuzun ve bedenimizin kırılgan yerlerini sarmalayabiliyor. “Müzik ise ne olduğunu bilen bir çizgide ilerliyor ve hayatımıza eşlik eden çok temel bir duyguyu ete kemiğe büründürüyor. Bu duyguya, yani hüzne olan aşinalığımızı artırıyor.”
Adamımız Stuart Staples’ın ilk grubu Asphalt Ribbons’dı ama müzik dünyası onu Tindersticks ile tanıdı. Bilindiği gibi, tam bir ‘grup müziği’ yapıyor(du) Tindersticks ve müzik dünyasındaki yeri benzersiz(di). Verilen aradan sonra, Tindersticks yine sevenleriyle birlikte ve Nottinghamlı olsa da Fransa’da küçük bir kasabada hayatını sürdüren Staples ve arkadaşları dünyanın öbür ucuna gitmiyor belki ama, yine İstanbul’a geliyor.
Subscribe to:
Post Comments (Atom)
Leonard Cohen 90 Yaşında!
Kuklalar Alman kuklaları Yahudileri yaktı Yahudi kuklalar seçim yapmadı Kukla akbabalar ölüleri yer Kukla cesetlerden beslenir Kukla rüz...
-
Agatha Christie / On Küçük Zenci Albert Camus / Yabancı Andrey Platonov / Can Antoine Saint-Exupery / Küçük Prens Anton Çehov / Öyk...
-
http://www.radikal.com.tr/arama/muhabir=hilmi_tezg%C3%B6r&siralama=tarihe_gore_azalan/
-
Selamlıyorum Yeni yılı Büyük bir gümbürtüyle Geliyor o yuvarlanarak Ve yuvarlıyor bizi Mutluluk ya da mutsuzluğa Yüreğini ağzına getiriyor Ş...
No comments:
Post a Comment